750 Milyon Dolarlık patroniçeden ilginç itiraf

750 Milyon Dolarlık patroniçeden ilginç itiraf

Demet Sabancı Çetindoğan, 2000 yılında Sabancı Holding'den ayrılıp eşi Cengiz beyle kendi yolunda ilerledi ve 100 zengin Türk arasında 750 milyon dolarlık servetiyle 50'inci sıralarda girdi.

750 Milyon Dolarlık patroniçeden ilginç itiraf
16px
24px
15.09.2012 07:08
ABONE OLgoogle

"Güçlü kadın listelerine girme çabam olmadı..."

 Demet Sabancı Çetindoğan, 2000 yılında Sabancı Holding'den ayrılıp eşi Cengiz beyle kendi yolunda ilerledi ve 100 zengin Türk arasında 750 milyon dolarlık servetiyle 50'inci sıralarda girdi.
 
"Sabancı Holding'i kendime rakip görmüyorum" diyen Çetindoğan, Güler Sabancı'nın güçlü kadınlar listesinde olmasıyla da ilgilenmiyor. Sabancı "Hiçbir zaman listelere girme çabam yok" dedi
 
Geniş bir aile olan Sabancı'ların üçüncü kuşak gençlerine Sabancı Holding'de kalmak yeterli gelmedi. Girişimci genleri ağır basanlar, Sakıp Sabancı'nın ölümünden sonra 2000'li yılların başından itibaren holdingden ayrılıp kendi işlerini kurmaya yöneldiler.
 
Hacı Ömer Sabancı'nın oğullarından Hacı Sabancı ile eşi Özcan Sabancı'nın kızları Demet Sabancı için de böyle oldu. Eşi Cengiz Sabancı Çetindoğan'la birlikte 2000'de Demsa Grubu'nu kurarak tekstil ve hazır giyim sektörüne giren Demet Sabancı Çetindoğan, dünyaca ünlü birçok markayı, Türk tüketicisinin hizmetine ve beğenisine sundu. Güçlü bir mağazacılık sistemiyle şehirlere yayıldı. Perakendeciliği, farklı alanlardaki projeleriyle zenginleştirip, önemli dönüşümlere imza attı.
 
Lüks markaları getirdi

 
Türk Forbes'ın Türkiye'nin ilk 100 zengini listesinde 50'inci sıraların başında olan Çetindoğan, 750 milyon dolara yakın bir servetin sahibi görünüyor. Uluslararası markaları taşımak ona büyük bir keyif veriyor. Mesela, ünlü markaların bir arada bulunabildiği çok seçenekli mağazalar olan Brandroom ve lüks mağazacılık devi Harvey Nichols ile perakende sektörüne getirdiği yenilikler, çok dikkat çekti. Bunu diğer ünlü markalar izledi.Çetindoğan çifti, işleri birlikte paylaşıyor. ZTV ve Fashion TV ile medyaya da giren çift, emlakçılıktan kök hücre araştırmalarına kadar çok geniş bir yelpazede çalışıyor.
 
Hayatı paylaşmanın sırrı
 
* Demet Hanım, eşiniz Cengiz Bey'le birlikte önemli işlere imza atıyorsunuz. İnsanın eşiyle aynı gustoyu ve iş hayatını paylaşması müthiş bir şey. Bu uyumu nasıl başarıyorsunuz?
 
Eskiden eşim Sabancı Grubu'nda PhilSA'da ben de Bossa'da aktif olarak çalışıyorduk. Ama kulvarlarımız farklıydı. Şimdi ise sahip olduğumuz şirketler içerisinde sektör paylaşımı yaptık. Ona perakende ve inşaat şirketimiz, bana ise medya ve sağlık kuruluşumuz bağlı. Cengiz Bey, işini çok iyi takip eder. Disiplinli ve çok programlıdır. Hırslıdır, prensiplerinden de asla taviz vermez. Görüş farklılıkları mutlaka oluyor. Ama ikimiz de orta yolu bir şekilde buluyoruz.
 
* Emlak, hazırgiyim ve kök hücreden tutun da birçok alanda çok hızlı ve esnek çalışabiliyorsunuz. Bu kadar farklı alanda çalışma becerisini nasıl sağlayabiliyorsunuz?
 
Sanırım girişimci bir ruha sahibim. Bundan dolayıdır ki, ülke yararına ve hep "ilk"leri yapmak en büyük arzum oluyor. Tabii ki, arkamda başarılı bir ekibim de var.
 
İşlerime yoğunlaştım

 
* Bir zamanlar sizin de içinde bulunduğunuz Sabancı Holding'i kendinize rakip olarak görüyor musunuz?
 
Bırakın Sabancı Holding'i, hiçbir zaman hiçbir kuruluşu kendime rakip görme konusunda öyle bir düşüncemiz olmadı, olamaz da.
 
* Peki, Sabancı Holding Başkanı Güler Sabancı, dünya güçlü kadınlar listesinde sürekli yükseliyor. O listelerde sizi ne zaman görebileceğiz?
 
Ben kendi işleriyle meşgul bir insanım. Bu tip konuları pek düşündüğümü söyleyemem. İnanın, hiçbir zaman listeleri de takip etmedim, girme çabam da hiç olmadı.
 
İlk gözbebeğimiz Demsa'nın yeri bir başkadır
 
* Bugüne kadar yaptığınız işlerde en keyif vereni ve sizi en çok uğraştırıp üzeni hangileri oldu?
 
Sanırım, ilk gözbebeğimiz olduğu için Demsa Grup'un yeri bir başkadır diyebilirim. Uğraştırıp üzen demek doğru olmaz ama her işte sıkıntılar, olumsuzluklar oluyor. Ben tüm işlerimden keyif aldığım için bu atılımların hepsini yaptım. Haksızlık yapmak istemem.
 
Marka üretmeyi düşünmedik
 
* Siz "marka almayı" daha çok tercih ediyorsunuz. Yeni marka yaratmak çok maliyetli olduğu için mi, bu yolu seçiyorsunuz?
 
Biz, 2000 yılından beri Demsa Grup olarak perakende sektöründeyiz. Doğru kararlarla emin adımlarla ilerledik. Artık bu konuda profesyonelleştik. Bu bağlamda hiçbir marka üretmeyi düşünmedik. Maliyet konusu olarak da düşünmemek gerek. Bildiğimiz yolda ilerlemeyi istediğimiz içindir.
 
Güney Koreli CJ ile on-line perakende işine giriyoruz

 
* İş portföyünüzü nasıl değerlendirirsiniz? Yeni yılda yeni projeleriniz neler olacak?
 
Yeni projemiz, yeni şirketimiz Mediasa Medya Yayıncılık. Mediasa ve Güney Kore menşeli "CJO Shopping", CJ firmasının ortak girişimi sonucunda yıl sonu hayata geçireceğimiz MCJ olacaktır. Bütün vaktimizi ve enerjimizi MCJ için harcayacağız.
 
* Bu ortaklık bütün enerjinizi aldığına göre önemli konular gündeme geliyor. Mesela, neler yapacaksınız?
 
CJ firması, "CJ Cheil Jedang" adıyla 1953'te kurulmuş ve birçok sektörde faaliyet göstermeye başlamış. İlk olarak Samsung'un bir parçası olan şirket 1990'da gruptan ayrılmış. 2002'de adını CJ olarak değiştirmiş. Şu anda şeker, buğday ve yağ gibi gıda ürünlerinin yanı sıra biyokimya ve tıbbi ilaçlar dahil birçok sektörde ülkesinde önemli bir oyuncu. CJ, ayrıca "CJO Shopping" adıyla 5 farklı ülkede yürüttüğü 7 farklı operasyon ile tele shopping sektöründe dünyada 3'üncü, Asya'da ise ilk sırada. Firmanın tele shopping sektöründeki tecrübesi ve Mediasa şirketinin Türkiye'deki güvenilir kimliği, Demsa Grubun perakende alanındaki tecrübesini arkasına alıp CJ Mediasa şirketinin iş modeli, on- line perakende satış olarak planlandı.
 
* Güney Kore'den aldığınız yenilikler neler olacak?
 
Teknik bilgi ve birikim ile tecrübe, kaliteli prodüksiyon, kaliteli ve fonksiyonel ürünler, eğlenceyi ve alışverişi birleştiren anlayış yani shoppertaintment olacak. Bütün bu oluşumları en ince detaylarına kadar düşünerek ciddi bir ekip ile yola çıktık.
 
Maçka Oteli'ni yeni yılda açıyoruz
 
* Sizin otelcilikte bir prestij markanız olan Maçka Oteli'nin inşaatının hala bitmediğini görüyorum. Oteli ne zaman açacaksınız?
 
Gelecek yılın ilk aylarında otelimizin açılışını yapacağız. Ayrıca Demsa olarak da birçok yeni markaları bünyemize katmayı düşünüyoruz.
 
* Kök hücre konusunda planlarınız nelerdir?
 
Kök hücre şirketimiz Onkim olarak yabancı bir kök hücre kuruluşundan aldığımız ortaklık teklifini değerlendiriyoruz. Görüşmelerimiz sürüyor.
 
Terörün durması için TİKAD'da önemli çalışmalar var
 
* Ülkemizde 30 yıldır süren bir terör belası var. Annelerin ağlamaması ve bu terör tuzağından çıkmak için farklı bir görüşünüz olabilir mi? Ne de olsa siz de bir annesiniz..
 
Türkiye İş Kadınları Derneği TİKAD'da bu çok önemli konu için çeşitli çalışmalarımız olacak. Dernek olarak bu çalışmaları yakında kamuoyu ile paylaşacağız.
 
Çocuk yetiştirmenin sırlarını verdi
 
* Adları Pırıl, Merve ve Cevdet olan ikisi kız üç çocuğunuz var.Gelecekte işleri devretmek üzere onları nasıl yetiştiriyorsunuz?
 
Biz çocuklarımızı için hiçbir zaman işleri devretmek adına yetiştirmedik. Öncelikle kültürlü, sevgi ve saygı dolu bir birey olarak dünyanın her tarafında yaşayabilecek, kendilerini yaşadıkları topluma kabul ettirebilecek bir donanımla yetişmelerini arzu etmekle birlikte, dürüst, ahlaklı ve erdemli olmalarını, dünya gündeminden ellerinden geldiğince haberdar olmaya çalışmalarını, ilgilendikleri konunun, sadece çalıştıkları alan üzerine olmamasını, mutlaka sanatla ilgilenmelerini ve birçok alandan ilham ve güç almalarını amaçlıyoruz.
 
Seyahat etmeye, çok okumaya, insan bilimini, psikoloji ve sosyolojiyle ilgili olmaya çalışmalarını istiyoruz. Ben oldum dememelerini, sürekli gelişime ve en önemlisi eleştiriye açık olmalarını, saygılı olmalarını ki, buna çok önem veriyorum. Haklı olduklarını düşündükleri bir konu varsa mantık çerçevesinde açıklayıp, haklarını aramalarını, araştırmacı, sabırlı ve çalışkan olmalarını istiyoruz.
 
Gündüz toplantılarda akşamları evdeyim
 
* Sizi, diğer Sabancı üyeleri gibi TÜSİAD'a görmüyoruz. Hangi sivil toplum örgütlerine üyesiniz?
 
Sivil toplum kuruluşlarında çalışıyorum. TİKAD, Yaratıcı Çocuklar Derneği (YÇD) ve WAAS'a da üyeyim.
 
* Günün 24 saatini nasıl geçiriyorsunuz. Kısaca günlüğünüzde neler var?
 
Aslında işleri delege edip, bunları senkronize bir şekilde çalıştırmaya gayret ediyorum. Sakin ve disiplinli çalışmayı severim. Her zaman çok sistemli ve bu bağlamda düzenli bir hayatım oldu. Gündüz iş toplantıları, öğlenleri iş yemeği veya dernek toplantılarına katılıyorum. Akşam üzere 17.30 ve 18 saatlerinden sonra ailemle birlikte oluyorum. Hafta içi akşamları da evde olmayı tercih ediyoruz.
 
Perihan Çakıroğlu/Bugün

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde