19 milyar dolarlık sektörde isyan: Kaçakçı-hırsız muamelesinden bıktık!..

19 milyar dolarlık sektörde isyan: Kaçakçı-hırsız muamelesinden bıktık!..

İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “19 milyar dolar ihracat yapan sanayiciler olarak hırsız mıyız, ihracatçı mıyız? İki kaçakçı var diye Türkiye’nin ihracatçısına hırsız muamelesi yaparak kantarın topuzunu kaçıranlar bu vebalin altından kalkamazlar” dedi.

19 milyar dolarlık sektörde isyan: Kaçakçı-hırsız muamelesinden bıktık!..
16px
24px
12.12.2014 11:45
ABONE OLgoogle
Dünyadaki zorlu rekabet koşullarına bir de Türkiye’deki gümrük işkencesinin eklendiğini bildiren İHKİB Başkanı Hikmet Tanrıverdi, “19 milyar dolar ihracat yapan sanayiciler olarak hırsız mıyız, ihracatçı mıyız? Önce ona karar versinler. İki kaçakçı var diye Türkiye’nin ihracatçısına hırsız muamelesi yaparak kantarın topuzunu kaçıranlar bu vebalin altından kalkamazlar” dedi.

Hikmet Tanrıverdi yaptığı yazılı açıklamada, mantığını anlamakta zorlandıkları uygulamalar yüzünden müşteri ve pazar kaybı yaşama riskiyle karşı karşıya kaldıklarını belirterek, uzun bir aranın ardından hazır giyim ihracatının düştüğüne dikkat çekti. 

Bugüne kadar görülmemiş bir uygulama ile Dahilde İşleme Rejimi (DİR) kapsamında ithal edilen hammaddelerin tamamının kırmızı hatta düştüğünü ve tüm ürünlerin kimyahaneye gönderildiğini ifade eden Tanrıverdi şunları söyledi:

“Kimyahaneye gönderilen ürünleri nakledecek yeterli eleman ve alt yapı yok. Buralar tepeleme ihracatta kullanılacak mal ile dolu. Kapasitelerinin üzerinde anlamsız sıkı denetim yapmaya çalışıyorlar. DİR kapsamında getirildiyse etiketi dahi incelemeye alıyorlar. 10-15 günden önce mal çekemediğimiz için üretimde ciddi gecikmeler yaşıyoruz. Dolayısıyla aldığımız siparişleri zamanında teslim edemiyoruz. İptaller yaşıyoruz. Bundan daha vahimi biz yeni pazar bulmak için gece gündüz çalışırken, elimizdeki mevcut müşterileri kaçırma tehlikesiyle karşı karşıya kaldık. Bunun ilk sinyallerini almaya başladık. Gümrükteki sorunlar çözülmezse 2-3 ay sonra kimse bize ihracat neden bu kadar düştü diye sormasın?”

İhracatçılardan gelen şikayetlerden başlarını kaldıramadıklarını anlatan Hikmet Tanrıverdi, hiç kimsenin kontrollere karşı olmadığını vurgulayarak, ‘zararın neresinden dönülse kârdır’ anlayışıyla, bundan sonra doğru hesap yapılıp doğru kararlar alınmasını istedi.

“Gümrüklerde yaşanılan rezaletle ilgili sesimizi duyan yok” diyen İHKİB Başkanı Tanrıverdi sözlerini şöyle sürdürdü:

GÜMRÜKLER, EN BÜYÜK AVANTAJIMIZI ALTIN TEPSİDE RAKİPLERİMİZE SUNUYOR

En büyük pazarımız olan Avrupa’ya yakınlığımızın avantajını kullanarak 2014 için 20 milyar doların üzerinde bir ihracat hedeflemiştik. Ancak başta gümrükler olmak üzere işimizi zorlaştıran uygulamalar yüzünden son aylarda ihracatta ciddi düşüşler yaşadık. Türkiye en az 1 milyar dolar kaybetti.  Hızlı teslimat yapabilme avantajımızı gümrüklerin marifetiyle rakibimiz olan ülkelere altın tepsi içinde hediye ettik. Onlar gümrük işlemlerini 2 saatte tamamlarken, biz hammaddemizi bile 15 günde çekip üretim için fabrikalarımıza götüremiyoruz.

Artık her yerde soruyoruz: Biz hırsız mıyız yoksa ihracatçı mı? Önce buna karar versinler.  50 bin ihracatçıyı töhmet altına sokmanın ne anlamı var? Uygulamanın zorluklarını görmeden masa başında oturarak karar verenlerin, Türkiye’nin net ihracatçısı olan bizlere kaçakçı-hırsız muamelesi yapmaya hakları yoktur.

Sipariş iptallerinin yanında, en büyük korkumuz olan yoğun müşteri kayıpları başlamadan bu hatalı uygulamalara bir son verilmesini istiyoruz. 19 milyar dolar ihracat yapan sanayiciler olarak kaçakçı ihracatçı mıyız önce ona karar versinler. İki kaçakçı var diye Türkiye’nin en büyük sektörüne hırsız muamelesi yaparak kantarın topuzunu kaçıranlar bu vebalin altından kalkamazlar. Gümrük ve Ticaret Bakanımız Sayın Nurettin Canikli’den Türkiye’ye zarar veren yanlış uygulamaya ‘dur’ demesini bekliyoruz”
E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde