F1'e beleş akını

Formula 1'in Türkiye ayağı, panayır havasında başladı. İstanbul Park'ın girişinde onlarca stand açıldı. Formula 1'in amblemleri ve ünlü yarış pilotlarının fotoğrafları kapış kapış satıldı. Özel güvenlik önlemleri ise F1 pazarından pay kapma çabasındaki işportacılar karşısında yetersiz kaldı. Güvenlik önlemlerini delen işportacılar, İstanbul Park'taki su fiyatlarını düşürdü. Tel örgülerden içeri sızan meraklılar da F1'in 'beleştepe'lerine kuruldu.

F1 Türkiye Grand Prix'sinin ısınma turlarını izlemek için yarışseverler İstanbul Park Pisti'ne dün erken saatlerden itibaren gelmeye başladı. Güvenlik noktasının hemen içinde F1 iç giyim mağazası açıldı. F1 marka tişört, slip ve boksırlar 8 ile 20 YTL arasında satışa sunuldu. Görevlisi Kübra Gültekin yorulmuştu: "Su içmeye fırsatımız olmadı. Bu kadar ilgi olacağını tahmin etmemiştik. Ürünlerimiz tükenmek üzere."

Kıbrıs'tan geldi
Red Bull standında şapka 49, tişört 60, yağmurluk 80 YTL'ye satıldı. En çok ilgi gören standlardan biri de Mercedes'inki oldu. Burada bir F1 aracında yapılan sanal ralli yarışı için uzun kuyruklar oluşturuldu. Yasin İnceelli uzun bir bekleyişten sonra kuyruğun en önündeydi. İnceelli, Formula için Kıbrıs'tan gelmişti. Serra Taşçı ise üç yıl önce yaşamını yitiren ralli pilotu babası Suphi Taşçı'nın anısına bol bol fotoğraf çektirdi. Taşçı, "Babamın da burada olmasını çok isterdim. Bunu görmek isterdi" diye konuştu.

Schumacher'in farkı, fiyatı
İstanbul Park'ta Alman, Rus, Ukraynalı, İtalyan, Japon ve Arap asıllı izleyiciler gözle görülür biçimde fazlaydı. Alman pilot Michael Schumacher markalı ürünlerin satıldığı reyon da Formula severlerin cazibe merkeziydi.

Burada tişörtler 50-100, şapka 50, kupa 20, çanta 65, anahtarlık 20 YTL'ye satıldı. Stant görevlisi Eda Kavak, müşterilerin daha çok yabancı olduğunu söyledi. Kavak'a göre, İtalyan, Ukraynalı ve Almanlar fiyatları çok düşük bulmuş, Türkler ise standa pek uğramamıştı.
Renault reyonunda da durum pek farklı değildi. Şapkalar 50, tişörtler 50 ile 125, saatler 50, ayakkabılar ise 240 YTL'den satışa sunuldu. Kızı İlayda ile birlikte alışverişe gelen Hakan Öngel, birkaç yıl önce Almanya'daki grand prix'yi izleme şansı bulmuştu. Öngel: "Almanya'da nereye gitseniz aynı fiyatları görürsünüz. Bu yüzden pahalı olduğunu düşünmüyorum" dedi.
Ankara'dan gelen Süleyman Aytekin ve Murat Çoban ise pahalılıktan yakındı. Aytekin şikâyetini "Bir gömleğe 200, bir monta 350 milyon istiyorlar. İnsaf" diye dile getirdi. Süper Gold bilet sahibi Tuncay Aytaç da aynı fikirdeydi.

Alışveriş alanının ortasındaki 'fastfood'larda kola 5 YTL, su 2.5 YTL, çay 4 YTL, dondurma 5 YTL, hamburger ise 8 YTL'den satıldı. Bu arada İstanbul Park'a işportacıların sokulmayacağı duyurulduğu halde, güvenlik önlemlerini aşmayı beceren sucular alışveriş merkezine doluştu.
Akfıratlı 65 yaşındaki İsmet Sayınoğlu, tel örgülerin dışında su satarken zabıtalara yakalandı. Bir su kolisini kaptıran Sayınoğlu, 'daha güvende olacağını düşündüğü için' tel örgülerin içine, alışveriş alanına girdi. İsmet Sayınoğlu, pet şişe suyu, piyasayı düşürüp 1 YTL'ye sattı.
Sayınoğlu'nu 10'u aşkın sucu çocuk izledi. 12 yaşındaki Gurur Akçelik, elindeki poşetle 50 kuruşa bile su sattı. Ramazan Şahinoğlu ise içi buz dolu su kovasını alanın ortasına koyup bağırarak hesaplı su satışını halka duyurdu.

Alışveriş merkezinden uzakta ama tel örgülerin içinde güvenliğin yetersiz oluşu yer yer 'beleştepe'lerin kurulmasını sağladı. Ayşe ve İbrahim Ayaz, Tepeören Köyü'ne giderken araç seslerini işitip, 'beleştepe'deki yerini alanlardandı. İbrahim Ayaz, "Ülkemiz için çok hayırlı bir etkinlik. Şimdilik bilet parası istiyorlar ama, ülkemiz kalkındıkça para almayacaklarını sanıyorum" dedi. Eşi Ayşe ise "Daha önce televizyonda izlemiştim. Hiç böyle zevkli olacağını düşünmemiştim. Çok eğleniyoruz" diyordu.

Bilet almayan ya da pist çevresinde gezinen vatandaşlar, ilk önce tel örgülerin arkasında, sonra güvenlik görevlilerinin bulunmamasından yararlanarak içeri sızdı ve günlü