Vuslat 'Emanet' sergisi için tarih verdi

Vuslat 'Emanet' sergisi için tarih verdi

Vuslat, Emanet sergisi için uzun süre sonra Türkiye’ye dönüyor.

Vuslat 'Emanet' sergisi için tarih verdi
16px
24px
05.05.2024 10:48Güncelleme: 15.05.2024 10:00
ABONE OLgoogle

Bir süredir ABD’de olan Vuslat uzun bir aradan sonra Türkiye’ye ‘Emanet’ için dönüyor.

İSTANBULLU SANATSEVERLERLE BULUŞACAK

Vuslat’ın “Emanet” adlı sergisi, Ebru Yetişkin küratörlüğünde, 23 Mayıs-30 Haziran 2024 tarihleri arasında MSGSU Tophane-i Amire Beş Kubbe Salonu’nda izleyiciyle buluşuyor.

Geçtiğimiz yıl ilk defa Baksı Müzesi’nde sergilenen eserler yolculuğuna İstanbul’da devam ediyor.

“Sinematografik düşünebilmeye açılan bir çoksesli hafıza kaydı ve bir anlatı peyzajı”olarak kurgulanan “Emanet” sergisinde yer alan, düşüncenin kristalleşmesi olarak karşılaştığımız Vuslat’ın her bir eseri, beş kubbenin altına bir hafıza sekansı olarak konumlanıyor. Güven, bağlılık, derin bir sadakat ve koruyuculuğun değerini ifade eden “emanet” kavramının tezahürlerini keşfetmeye davet eden ve metin, heykel, çizim, ses, enstalasyon gibi birçok disiplini kapsayan serginin temel konusu “form” olgusundan öte bir malzemenin ve belirli formların ilettiği “dinamik güçler”e dayanıyor. Sergiye Vuslat’ın kendi çalışmalarının yanı sıra sanatçı iş birlikleri de eşlik ediyor.

Sanatçı Pelda Aytaş ve Vuslat’ın iş birliğiyle ortaya çıkan “Kucaklaşma” adlı eser, “emanet” kelimesinin farklı coğrafyalarda, 9 ayrı dilde ortak anlam taşıyan fonetik birlikteliğini simgeliyor. Kökleri Diyarbakır’a ve Gümüşhane’ye uzanan iki sanatçının ortaklığıyla hayata geçen bu eser, “E-m-n” kökünden türeyen “Emanet” kelimesinin 9 farklı dilde, yani Aramice-Süryanice, İbranice, Arapça, Farsça, Urduca, Türkçe, Yunanca, Eski Mısır dili ve Akadça’da aldığı anlamı; “emanet” kelimesinin ses ve yazı biçimlerini yansıtıyor.

30 HAZİRAN’A KADAR ZİYARETE AÇIK

Kendimizle ve dünyamızla olan ilişkimizi keşfetmek için ilham verici bir fırsat sunan sergi, 30 Haziran’a dek ziyaret edilebilecek.

“Birçok momentumu olan sergide bir an, ayağına diken batmış bir kuş bakışıyla puslu dağların ardında kaybolanları geniş plana açılıp, daha net görebiliriz. Bir diğer an ise, moleküler bir perspektife geçip, DNA yapılı bir zincirin etrafında yürürken atalarımızdan aldığımız enformasyonu nasıl saklayıp koruduğumuza odaklanabiliriz. Yaşamın hangi anlarını hafızamıza nasıl kaydettiğimizi, bu hafıza kayıtlarıyla nasıl bağlar kurduğumuzu ve hiç unutmadıklarımızı anımsarız. Bize bazen bir kara delik gibi gözüken geleceğin karanlığından sakınmak için yan yana durarak ışıldayanların iyileştirici ve umut verici gücüne sahip çıkar, bazen de usulca havada asılı kalabiliriz. Bakış açılarının devingenliği sayesinde hareketlilik kazanırız. Bir hafıza sekansından diğerine geçen anlar ve anlatılar arasında dolanırken, hem kendi yaşamımızı bir film şeridi gibi yansıtarak tefekküre imkân veren, hem de başka tahayyül olasılıklarına açılan bir estetiği deneyimleriz.”

Doç. Dr. Ebru Yetişkin Sara Ahmed’in deyişiyle “Kendisini neyin beklediğini bilmeyen, tanımadığı bir yola koyulan, menziline içerik atfetmeyen bir tür iyimserlik” halini bir değer olarak hakikaten de bugün, yeniden emanet alabilir ve emanet bırakabilir miyiz?

NEDEN EMANET DEDİĞİNİ ANLATMIŞTI

Sabancı, yaptığı eserlerde küçük yaşta anneannesinden dinlediği masalıların etkisinin büyük olduğunu anlatan Vuslat Doğan Sabancı, “Türkçede 'emanet' birine bakmak ve korumak amacıyla devretmek anlamına gelir ve bu, güvene dayalı bir sözleşmeyle iç içe geçmiştir. Sergi tamamen bu temaya uygun olarak 'Emanet' ismini aldı” demişti.

EN ÖNEMLİ EMANET HAYATIN KENDİSİ

Sergide merak uyandıran eserlerin başında gelen "Göbek Bağı" çalışmasına dikkat çeken Sabancı, “Hep bu coğrafyayla ve tarihle nasıl bir köprü kurarım ve köklerime daha yakın olup çalışabilirim diye düşündüm. 'Emanet' kavramıyla yeniden tanıştım. Anneannemin bana anlattığı masal vasıtasıyla tanıştım. Masal, anneannemin bana küçükken anlattığı bir masaldı. Masalın özü ayağına diken batan bir serçeyi anlatıyor. Ben bu masal üzerinde tekrar çalıştım, yeniden yorumladım ve yeniden yazdım. Masal aslında emanetin ruhunu ve emanetin ne kadar kadim, kıymetli olduğunu anlatıyor. Bugün nasıl birlikte bir dünyada yaşarız? sorusunu sorguladığımız dünya içerisinde bunun çok önemli, güncel ve geçerli bir çözüm önerisi olduğunu düşünüyoruz. Hemen hemen her şeyi bu coğrafyadan yaptım. Bu coğrafyanın taşını, toprağını topladım atölyemde doğal pigment haline getirdim, resimlerime kattım. 'En önemli emanet hayatın kendisi bize. Onu anlatıyorum burada. Anneannemin bana emanet ettiği bir zincirden esinlenerek yaptım onu" şeklinde konuşmuştu.

Sergi mekânının merkezinde konumlanan ve dev bir zinciri andıran ‘Yaşamın Göbek Bağı’ adlı eseri için sanatçı Vuslat, sosyal medya hesabında yaptığı paylaşımda şunları söylemişti:

"Bu zincirin halkalarını devleştirerek, çok büyüterek tekrar yaptım. 70 metre, 600 halkadan oluşan bir enstalasyon haline getirdim. ‘Hayatın Göbek Bağı’nı böyle düşündüm ve böyle oluşturdum. Anneannemin vefatından birkaç ay evvel bana verdiği altın zincirden ilham aldım.

Dönüyoruz, kıvrılıyoruz, birbirimize yaklaşıyoruz, uzaklaşıyoruz, ilişki kurmaya, bağ kurmaya çalışıyoruz ve sonunda sonsuzluğa giderken birliğe de uzandığımızı hayal ediyorum. Arayışlarımız zihnimde her zaman dönen formlar halinde.

Daireler çizerek, birbirine yaklaşan ve uzaklaşan spiraller oluşturarak ilerliyoruz hayatta. Hayatın akışında hep bir arayış içindeyiz. En büyük emanet hayatın kendisi. Doğum ve ölüm arasındaki zaman ve alanımız.”

"ÇOK HEYECANLIYIM"

Vuslat Doğan Sabancı yeni sergisinin tarihini duyururken paylaşım yaptı. Sabancı paylaşımda yeni sergisi için çok heyecanlı olduğunu dile getirdi:

"Geçen sene Baksı Müzesi’nde sergilenen Emanet’i İstanbul’un atmosferinde izleyici ile buluşturmak bu sergiye çalışmaya başlarken kurduğum ilk hayallerden biriydi. Ebru Yetişkin’in küratörlüğünde yeni işlerle birlikte gerçekleşiyor. Çok heyecanlıyım. Sergi, 30 Haziran’a dek Tophane-i Amire Beş Kubbe Salonu’nda ziyarete açık olacak. İlk Genel İzleme: 22 Mayıs 2024, saat 16:00’dan itibaren 30 Haziran’a dek Pazartesi günleri hariç her gün 10:00 - 17:00' notunu düştü"

VUSLAT HAKKINDA

Türk bir sanatçı olan Vuslat, aynı zamanda bir aktivist ve sivil toplum lideri olarak hayatının önemli bir kısmını cinsiyet eşitliği ve ifade özgürlüğü konularında toplumsal etki yaratmaya adamıştır.

İstanbul’da yaşayan ve çalışan sanatçının pratiği, öncelikle heykel sanatına odaklanmakta ve doğa, ruhsallık, felsefe, mitolojik anlatılardan referanslar içermektedir. Sanatçı, günümüzde git gide öngörülmesi zorlaşan, geçici ve birbirine bağımlı hale gelen dünya koşullarında; bireylerin kendileri, birbirleri ve doğayla kurdukları bağları incelemekte ve biçimleri aracılığıyla görünen ve görünmeyen, organik ve inorganik, kişisel ve toplumsal arasındaki dinamikleri keşfetmektedir. Günümüzde insanlığı ilgilendiren en temel sorunları aşmanın gerçek bağlar kurmaktan geçtiğine ve bu yolda dinlemenin rolüne odaklandı. Vuslat, bireyden başka bir bireye ve doğaya cömertçe dinleme becerisini yaymak ve farkındalık yaratmak amacıyla çalışan Vuslat Vakfı’nı (www.vuslatfoundation.org) kurdu. Sanatçı, on beş yılı aşkın sanat çalışmaları aracılığı ile edindiği deneyimininin sonucu olan ilk kişisel sergisi “Sessizlik”i 2022 yılında Londra’daki Pi Artworks Galerisi’nde Chus Martinez’in küratörlüğünde gerçekleştirmiştir. Haziran 2023’te Vuslat’ın ilk kurumsal sergisi olan Emanet, Baksı Müzesi’nde gerçekleşmiştir. Küratörlüğünü Chus Martinez’in üstlendiği sergide Emanet kavramı günümüz Türkiye coğrafyasının kültüründen yol çıkarak güven, bağlılık, derin sadakat ve koruyuculuk değerlerini ifade etmiş ve somutlaştırmıştır.

patronlardunyasi.com

E-Bülten Aboneliği
İş, Ekonomi ve Cemiyet hayatının özel gündemi Patronlar Dünyası'nda... Günlük E-Bülten'imize abone olun, Patronlar Dünyası ayrıcalıklarını yaşayın.
Patronlar Dünyası ile Bir Adım Önde